Geçmişte büyüklerimizin bizim için ne bedeller ödediğini biliyoruz. Bugün bu borcu ödemek ve dış dünyanın dışarıdan üzerimize yaptığı tüm oyunların farkına varıp ona göre hareket etmeliyiz. Gençliğin bir tanımı olan tecrübesizliktir. Yani, hata yapacağız, bizlerde ağır bedeller ödemeyelim diye büyüklerimiz bedel ödedi. Tekrar tekrar bu bedeller ödenirse ülkemizi geliştiremeyiz. Dış dünyanın asıl amacı tamda bu bizler yerimizde sayalım. Hepimiz dünya basınını da takip ediyoruz.Orada Türk toplumu için neler yazıldığını görmekteyiz.Başımıza gelenleri de biliyoruz.Rahmetli olan Profesör ve Bilim adamlarımızın güzel projeler üretecek iken neden ve ne şekilde öldükleri yazılmasa da bizler bu durumun farkındayız.Kardeşlerim güzel arkadaşlarım artık elimizdeki telefonla sosyal medyada gezinmeyi bırakalım.Bilgisayarda oyun oynamayı bırakalım.Bilgisayarı kodlama siber güvenlik,stratejik planlama, yazılımlar ve benzeri işler için kendimizi yoralım.Kaldı ki geçen sene yapılan Davos’da ki Ekonomik Forum da çıkan raporlar:

2016 yılında Davos Dünya Ekonomik Forumu’nun yayınladığı rapora göre, bundan 5 yıl sonra, bugün önemli sayılan yeteneklerin %35’i yerini yeni yeteneklere bırakmış olacak. 2020 yılı itibarıyla 4. Sanayi Devrimi; gelişmiş robotları ve kendi kendine hareket eden araçları, yapay zekayı, gelişmiş materyalleri, makine öğrenimini, biyoteknoloji ve genom bilimini hayatımızın göbeğine oturtmuş olacak. Bu gelişmeler yaşama ve çalışma şeklimizi derinden etkileyecek. Bazı işler kaybolurken, diğerleri büyüyecek, yaygınlaşacak, bugün var olmayan bir kısım iş ise, herkesin kabul ettiği ve ihtiyaç duyduğu işler haline gelecek.

2016 yılında Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan İşlerin Geleceği raporu istihdam, yetenekler ve işgücü stratejisine gelecek bilimcisi gözlüklerini takarak bakıyor. Rapor, önde gelen küresel işverenler için çalışan üst düzey insan kaynakları ve strateji yöneticilerine farklı coğrafya ve endüstrilerdeki istihdam, yetenek ve işe alım kriterlerindeki dönüşümlerinin ne anlamlara geldiği üzerine sorular soruyor.

EN ÇOK HANGİ YETENEKLER ARANACAK?

Yaratıcılık en çok aranan üç yetiden biri olacak. Yeni ürünler, yeni teknolojiler ve yeni düşünce şekilleri üzerimize çiğ gibi yağarken, bu yeniliklerden mümkün olduğunca yararlanabilmek için çalışanların gün geçtikçe daha da yaratıcı olmaları gerekecek. Robotlar ulaşmak istediğimiz yere daha da hızlı gitmemize yardımcı olacaklar, ancak kısa sürede insanda mevcut olan yaratıcılık seviyesine erişemeyecekler.

Pazarlık yapma ve esneklik gösterme yetileri 2015 senesinin aranan yetenekleri içerisinde en yüksek sıralarda yer alırken, 2020’ye geldiğimizde sıralamada gerilere düşecekler. Bunun en muhtemel sebebi makinelerin artık büyük dataları kullanarak karar alma düzeyine erişmiş olmaları. Bugün ilk 10 listesinde bulunmayan duygusal zeka ise bundan on yıl sonra en önemli yetiler arasında yerini alacak.

DEĞİŞİMİN BOYUTU, HIZI VE ŞEKLİ SEKTÖRDEN SEKTÖRE DEĞİŞECEK

Değişimin yapısı sektörler arası büyük farklılıklar gösterecek. Örneğin, küresel medya ve eğlence sektörü son 5 yılda büyük değişikliklere uğradı. Diğer yandan, finans ve yatırım sektörünü ilerleyen yıllarda büyük değişiklikler bekliyor. Satış ve üretimde çalışanların teknolojide okuryazarlık gibi yeni yetiler edinmeleri gerekecek.

 

Bazı gelişmeler son derece hızlı bir şekilde hayatımızı etkisi altına almış durumda. Mobil internet ve bulut teknolojileri çoktan iş yapma biçimimizi değiştirdi bile. Yapay zeka, 3D baskı ve gelişmiş materyaller hala emekleme dönemindeler, ivmelenme eşiğini atladıktan sonra çok daha hızlı gelişmeleri ve yaygınlaşmaları bekleniyor.

2020’NİN YETİLERİNİ HANGİ MESLEKLER KULLANACAK?

İşler teknoloji ilerledikçe somuttan soyuta doğru ilerliyor. Yarattığımız ve içinde yaşadığımız sanal dijital dünya doğal olarak yeni mesleklerin doğmasına sebep oluyor. Dijital dünya basitten karmaşığa doğru hızla ilerliyor. Bir yandan, küçük işletmeler için Google’da reklam vermek hem az maliyetli hem de işinizi kolaylaştıran bir alternatifken, diğer yandan Google’ın sunduğu araçlar o kadar karmaşık, detaylı ve kişiye özelleştirilebilir hale geldi ki, bu alanda çalışan birçok danışman var. Facebook, Instagram, Twitter, Snapchat, bilgisayar oyunları… sosyal medya kanalları hem sosyal bir etkileşim platformu hem de satış ve pazarlamanın hedef kitlelere etkili bir şekilde ulaşmaları için doğru mecralar haline geldi. 
İnsandan makineye hızlı bir geçiş görülmekte. İlerleyen yıllarda hangi işler makineler tarafından yapılacak bilinmiyor ancak bir şey net: Makineler hayatımıza daha da çok girdikçe, bizlerin onları en iyi şekilde kullanıyor ve işimizi daha da verimli bir şekilde yapıyor olmamız gerekli. Örneğin, hava yolları şirketleri otopilot kullanmaya başladığından beri pilotların sayısı azalmadı ancak sistemi en iyi şekilde kullanan ve komplike görevleri idare edebilen pilotlara gerek duyulmaya başlandı. Robotlar hayatımıza girdi diye, insan faktörünün tamamen denklemden çıkacağını düşünmek pek de mantıklı bir görüş değil. Dünya kompleksleştikçe, insanın robotları tamamlaması ve insan beynine özgü duygusal, analitik, empati kurabilen ve inovatif çözümler getirmesi daha da önem kazanmakta. Toyota fabrikalarından robotları çıkarmakta çünkü fabrika çalışanları robot çalışanlara kıyasla gelişim getiren ve problem çözen öneriler getirme kapasitesine sahipler.

Veri analisti, bilgisayar mühendisi, nesnelerin interneti uzmanı, veri güvenlikçisi, yaratıcılık danışmanı gibi meslekleri belki geleceğin mesleklerini tahmin eden insan kaynakları profesyonellerinden veya bilim insanlarından dinliyor ya da okuyor olabilirsiniz. Daha da marjinal tahminlerde bulunanlar yok değil...

Dünya Ekonomik Forum bloğunda yayınlanan bir makaleye göre, ev keşif ve inovasyonları şirketi littlebits’ in kurucusu, TED konuşmacısı ve MIT Media Lab mezunu Bdeir gelecekte bugün bilinmeyen 5 sıra dışı işin patlayacağını yazıyor:

1. Robotik veteriner:

Biyoloji ve teknoloji arasındaki çizgi yok olmakta. 15 yıl içinde evcil hayvanları olanlar veteriner yerine mühendislik eğitimi almış kişilerden yardım alabilecek. Örneğin, takma bacakları olan veya kalbine stent takılmış hayvanlara robotik okumuş kişilerin uzmanlığı gerekecek.

2. Davranışsal oyun tasarımcısı:

Önümüzdeki yıllarda sanal oyunlar daha da yaygın ve vazgeçilmez bir stres atma yöntemi haline gelecek. Pokemon go nasıl dünyayı etkisine aldıysa ve insanları saatlerce küçük yaratıkların ardından sokaklara döktüyse, oyunlar yakın gelecekte daha fazla sayıda insanın hayatını kaplayan fenomenler haline gelecek. Bu akımla beraber, oyun programcıları akıllı kişinin hayatına ayna olan ve kişiyi geliştiren, sağlıklı olmasını destekleyen programlar yazma gerekliliği duyacak. Bu alanda çalışmak isteyenlerin problem çözme, bilişimsel düşünme ve empati kurma yetilerini geliştirmesi gerekecek.

3. Holoportasyon uzmanı:

Microsoft vücudumuzu hologram olarak başka bir yerde göstermeyi sağlayan teknolojiler üzerine çalışmaya başladı bile. Yıldız Savaşları’nda R2D2’nin Prenses Leia’nın mesajını gösterdiği gibi kendi görüntümüzü başka yerlerde hologram olarak gösterebileceğiz. Holoportasyon uzmanı kişinin üç boyutlu sanal görüntüsünün sorunsuz olarak istenilen yerde görüntülenmesini sağlayacak ve meydana gelen sıkıntıları gidermenin yollarını arayacaklar.

4. İklim mühendisi:

Bilim adamları iklim değişiminin etkilerinin bertaraf edilebileceği konusunda pek iyimser değiller. Ancak geleceğin teknolojilerinin bir kısmı belli bir ölçüde iklimlere müdahale edebilecek. Bdeir geomühendislerin iklim değişikliğine düşünülenden çok müdahale edebileceğini savunuyor. Örneğin, yapay ağaçların karbonu içlerine çekmesiyle karbondan kirlenmiş okyanuslar temizlenebilecek.

5. Yapay organ geliştiricisi:

Öyle bir gün gelecek ki organ bağışlayacak uygun kişiler bulunacağına doktorlar kendi kalp ve ciğerlerini geliştirecekler. Bilim bu noktaya gelene kadar, öğrencilerin bugünden biyoloji ve teknoloji arasındaki bağı iyi öğrenmeleri gerekli. Bir laboratuvarda kök hücre geliştirebilir ve 3 boyutlu baskı ile mekanik kalpler üretebilirler.

Yani bunlar, bugün 5 yaşındaki gencin 25 yaşına geldiğinde bizim hiç bilmediğimiz meslekleri yapacağı anlamına geliyor. Bugünün gençlerine çok iş düşmekte kendilerini geliştirmezlerse, 20 sene sonra hiç bilinmeyen ve dünya üzerinde bu meslek sınıflarında oluşan sınıfa giremeyecekler. Bu sınıfların tamamının yüzde yetmiş olacağı söz konusu. İşimiz zor arkadaşlar farkındayım ama yeniliklere açık olmalıyız.Pazarlama 2010’lu senelerin trend meslekleri iken 2040’ta sözünün bile geçilemeyeceğinden bahsediliyor bilmem anlatabildim mi?

Arkadaşlar kendimize  daha fazla önem vermeliyiz.Kendimizi geliştirelim ki iri olalım,diri olalım ve tüm dünyaya meydan okuyabilelim.

KAYNAK: www.dunya.com